Yağmur gece boyunca yağdı. Güzel yağdı. Gece, ara ara uyanarak ve çadırın sağını solunu kontrol ederek geçti. Yağış varsa kontrol şart. Bazı zamanlar insan böyle tribe giriyor. Sürekli uyanıp kontrol etme ihtiyacı hissediyorsun. Ormanlık bir alanda olduğum için bir yandan da şimşek falan düşer mi diye tırsıyorum tabi. Gerçi gök gürültülü bir yağış olmasa da bi tutam fazla tırsmak kimseye bir şey kaybettirmez değil mi? skjfj
Prag’a Giriş: Kaç Tane Prag Var Lan?!
4 Haziran 2017
Sevgili okuyucu; Bu bölümde hiç fotoğraf yok, hiç öyle fotoğraf bacakağım diye heveslenme. Görsele koyduğum fotoğraf ise Slovenya’dan. Bu bölümde sürekli kamp yaptığım için şarj sorunlarım vardı. İdare et. Ama sana gülmeli bir yazı veriyorum. Pazartesin şen olsun. Öptüm bye. Erkenden uyandım ama tam bir miskindim yine. Ormanın kasvetli havası beni esir almıştı. Ben “artık toparlanmam lazım” dedikçe, içimdeki miskin… devamını oku
“Akşam Gelsene, Takılırız”
11 Mayıs 2017
Efendim selamlar! Kaldığımız yerden devam edelim. Biliyorum, biraz geciktirdim ve bana sövenlerin seslerini buradan beri duyabiliyorum ama idare edin. Leffe yetmezliği yüzünden tıkanma yaşıyorum ? Neyse, kaldığımız yerden diyorduk; Yanımda suyum olsaydı, herhalde bir gün daha kalırdım orada. Manzarası ya da özel bir yanı yoktu ama Almanya’da her zaman denk gelemeyeceğiniz türden bir yalıtılmışlığa sahipti. Geleni geçeni yok, yoldan görülmez, daimi gölgesi… devamını oku
“Alman Olmak Çok Güzel Lan!”
19 Nisan 2017
İstikametim kuzeydi ve gaz ocağı bulacağım diye kaybettiğim zamanları, bomboş bisiklet yollarının bana vermiş olduğu sınırsız hız yetkisiyle, olabildiğince hızlı gidiyordum. İlginç bir şekilde Almanya’da görmeyi hedeflediğim bir yer yoktu. Aslında vardı ama planlar değişince, görmek istediğim yer fazlaca batıda kalmıştı ve ben, bir daha o tarafa gitmek istemedim. Zaten pahalılıktan kaçıyordum, Balkanlara koşuyordum, ucuz yemeklere, ucuz biralara sürüyordum kamyonu,… devamını oku
Bisiklet Yolları, Münih, Döner ve Milli Görüş…
17 Nisan 2017
Yine sabah olmuş ve kimse tarafından rahatsız edilmemiştim. Avcılar ya da bahçe sahipleri gelmemiş, üzerimden traktör geçmemiş, polis tarafından uyandırılmamıştım. Daha ne kadar güzel bir sabah olabilirdi, insan daha nasıl mutlu uyanabilirdi ki? Yine de işi sağlama almak için erkenden hazırlanıp, orada kalmamışım da, sadece geçerken bir mola vermişim havasına bürünmeyi ihmal etmedim tabi. Gözlerden ırak bir yerde kalamadıysan, altın… devamını oku
Yalnızlık, Ömür Boyu…
3 Mart 2017
Çimenlik alanlarda kamp yapmanın en büyük sıkıntısından daha önce bahsetmiştim. Lanet sümüklü böceklerle beraber uyandım yine. Dışarıda unuttuğum terliğimin üzerine de bir güzel çıkmışlar, vıcık vıcık etmişler terliğimi. Çekiç vasıtasıyla hepsini çadırımdan ve hayatımdan uzaklaştırdıktan sonra ufak ufak hazırlandım. Fransız eleman da kalkmıştı ama Koreli tabi yine her zaman olduğu gibi keyif uykusundaydı. Fransız bana baktı, “ne iş” dermiş gibi,… devamını oku
Güneş, İşte Burdayım!
14 Şubat 2017
Geceyi donmadan atlattım ve sabah yine erkenden kalkarak, at pislikleri içine kurduğum çadırımı topladım. Bu bölgelerde çok fazla ata binen var, at pisliği derken şaka yapmıyorum yani. Hatta bir keresinde “at yolu” diye bir tabela gördüm. Hani bisiklet yolu gibi olanlarından. Adamlar şehir planlamacılığında çıtayı o kadar yükseltmişler ki, biz bisiklet yolunu bulamazken, adamlar atlar için bile ayrı yol yapıyorlar.… devamını oku