Kızsal Mazeretler

Nerelerdeyim?

Efendim selamlar, Görüşemedik bir süredir, biliyorum. Bir çoğunuz isyan etti, bazılarınız çatılara çıkıp yeni yazı gelmezse kendini atacağını, bazılarınız ise pahalılığına aldırmadan bir litrelik benzini üzerine döküp kendini yakacağını söyledi. Tehdit edildiğim ve hatta trip yediğim bile oldu. Binlerce kişi olmasanız da, okumayı sevenler kadar, ben de yazmayı seviyorum. Yakarışlarınızı duydum ve böyle bir giriş yapayım dedim. Velakin bu aralar,… devamını oku
Ekipman, Kamp, Kızsal Mazeretler

Yalnızlık, Ömür Boyu…

Çimenlik alanlarda kamp yapmanın en büyük sıkıntısından daha önce bahsetmiştim. Lanet sümüklü böceklerle beraber uyandım yine. Dışarıda unuttuğum terliğimin üzerine de bir güzel çıkmışlar, vıcık vıcık etmişler terliğimi. Çekiç vasıtasıyla hepsini çadırımdan ve hayatımdan uzaklaştırdıktan sonra ufak ufak hazırlandım. Fransız eleman da kalkmıştı ama Koreli tabi yine her zaman olduğu gibi keyif uykusundaydı. Fransız bana baktı, “ne iş” dermiş gibi,… devamını oku
Doğa, Ekipman, Kamp, Kızsal Mazeretler

Ironman, Fransız ve Lihteynştayn

Uzun zaman sonra çok güzel uyumuştum. Rakım artık üç haneli rakamlara indiği için hava sıcaklığı da iyiydi. Hala hava kapalı ve pusluydu ama ufukta yağmur görünmüyordu. Artık Koreli’nin ne zaman kalkacağını bildiğim için rahatça kalkıp, sakince hazırlandım. Kahvaltımı ve kahvemi yaptım. Dün her ne kadar duş almış kadar ıslanmış olsak da, dört gündür duş alamıyor olduğum geldi aklıma. Acaba nehirde… devamını oku
Doğa, Ekipman, Kamp, Kızsal Mazeretler

Güneş, İşte Burdayım!

Geceyi donmadan atlattım ve sabah yine erkenden kalkarak, at pislikleri içine kurduğum çadırımı topladım. Bu bölgelerde çok fazla ata binen var, at pisliği derken şaka yapmıyorum yani. Hatta bir keresinde “at yolu” diye bir tabela gördüm. Hani bisiklet yolu gibi olanlarından. Adamlar şehir planlamacılığında çıtayı o kadar yükseltmişler ki, biz bisiklet yolunu bulamazken, adamlar atlar için bile ayrı yol yapıyorlar.… devamını oku
Doğa, Ekipman, Kamp, Kızsal Mazeretler, Rota

Bugün de Ölmedim Ana!!!

Rakımın dört haneli rakamların eşiğinde olduğu bir yükseklikte, etrafını uçsuz bucaksız dağların çevirdiği Poschiavo gölünün kenarındaydık. Muazzam bir manzaranın kalbinde yani. Her aldığın nefeste, oksijenden ciğerlerinin acıdığını hissedersin ya bazen, öylesine güzel bir yer. Gözlerimizin doğanın güzelliğinden aldığı doyumu, açtığımız müzik ve ucuz şarapla kulak ve damağımıza da yaymıştık. Koreliyi bilmem ama eğer yağmur başlamasa, sanırım gecenin ilerleyen saatlerine kadar… devamını oku
Doğa, Ekipman, Kamp, Kızsal Mazeretler, Rota

İsviçre Alplerine Doğru…

Koreli geç kalkmış ve üstüne hiçbir şey olmamış gibi, rahatça hazırlanmıştı ve bu süreçte oldukça sıkılmıştım. Zaman geçirmek için etrafta yürüdüm, dün gece gelen domuzun izlerini sürdüm, çadırları kurduğumuz alandan beş metre uzaklıkta çalılar arasında cansız bir şekilde yatan karacaya baktım falan. Bu kadar geç kalkacağını bilsem, muhtemelen çadırı daha geç toplar, biraz bacakları uzatır keyif yapardım. Güzel bir kahve… devamını oku
Doğa, Kamp, Rota

Sakin…

Koreli ile sakin bir ayak üstü sohbetten sonra, birer kahve içtik. İki turcu buluşunca, “nereden gelip nereye gidersin ey yolcu” içerikli sohbet olmazsa olmaz tabi. Bu arkadaş 1,5 yıldır yolda ve 19.000 kilometre civarı yol yapmış. Hedefi İsviçre üzerinden Fransa, İspanya ve Portekiz’di. Avrupa’nın aşırı pahalılığından gına girmeye başladığı için, bir süredir benim de aklımda yolu kısaltıp, tekrar balkanlara dönme… devamını oku
Doğa, Ekipman, Kızsal Mazeretler

Stelvio.

Uykusuz bir geceden sonra uyandım ve otelde kalmanın en iyi yanı olan beleş kahvaltıyı gömmek için aşağı indim. Bu otellerdeki diğer bir ilginç durum ise, kahvaltıya indiğinde hangi masaya oturacağını göstermeleri. Kahvaltı dahil yerlerin tamamında bu durumu yaşadım. Parayı aldıktan sonra anne şefkatine bürünen teyze beni bir masaya götürdü, çayı, kahveyi, meyve sularını gösterdi, “kafana göre takıl evladım”, dedikten sonra… devamını oku
Doğa, Kızsal Mazeretler, Rota

“Abi Burası Almanya mı?”

Ayı korkusuyla uyumak zor zanaat. Ayı bu ya. Coğrafyadaki en tehlikeli şey. Elinde silah olan bir insanla bile bir şekilde başa çıkma ihtimalin var ama ayı, bambaşka bir boyut. Yapabileceğin tek şey az acı çekerek ölmeyi dilemek sadufd. Komik gibi ama değil. Gece boyunca kafanda bu düşüncelerle uyumaya çalışınca, hepsi daha beter büyüyor insanın gözünde. Daha zor giriyor uyku ve… devamını oku
Doğa, Kamp, Kızsal Mazeretler

Lago Di Garda ve Ayı…

Kaçak kampımı yaptım ve sabah, bahçe sahiplerine yakalanmadan toparlanabildim. Bu evre hep gergin oluyor. Hani sincaplar gibi. Yemeğini yerken sürekli kafayı kaldırıp ani bir hareketle etrafı keser ya, benimki de o hesap. Her harekette etrafı keserek toparlanıp, göl kıyısına doğru seyretmeye başlayabildim. Garda gölü beklediğimden daha güzeldi. Kenarındaki kasabalar oldukça güzeldi. Her kasabaya gidip, her sahilde oyalanmaya başladım. Ördekleri yemledim,… devamını oku