bisiklet turu

Genel

Korku.

Tura çıkmadan önce başlayan “tek başına korkmayacak mısın?” dalgası, turdayken “tek başına korkmuyor musun?” ve turdan sonra “tek başına korkmadın mı?” olarak evrildi. Türkçe’nin miş’li geçmiş zaman dışındaki tüm zamanlarından duydum bu soruyu. Korkmadım mı? Bazen korktum, bazen korkudan nefes bile alamadım, bazense hiç korkmadım. Ancak temel olarak doğadayken korkmak lazım. Doğa acımasızdır, bir anda kaydırır ayağını yerden, ne olduğunu anlamazsın. Her zaman temkinli olmak lazım ama şunu da unutmamak lazım ki, bir metropolde yürürken ne kadar güvendeyseniz, doğada binlerce kat daha güvendesiniz. Şehirlerde korkmanız lazım aslında. Kaçınız bir şehir merkezinde, evlerinin kilitli kapıları ardında olmadan gönül rahatlığıyla uyuyabilir? devamını oku

Genel

Belgrad, Terörle Mücadele ve Rudnik

Evet, haftada bir gelen yazıları ayda bire düşürmüş, sonra "aylarca da bir" yapmış, peşinden çaat diye yılda bir haline getirmiş olduğumdan, nerede kaldığımızı siz unutmuşsunuzdur diye son yazısının linkini buraya bırakıyorum. Zira ben bile unutmuştum sdfjdj Evet, eleman kapıyı açmaya çalıştı, bir iki yokladı, kapıyı falan vurdu ama ışığı falan da kapattığım için daha fazla uğraşmadı. Kim bilir, ne saçmalayacaktı… devamını oku
Genel, Kızsal Mazeretler

Sombor’dan Saykodelik Hostele…

Sabah kalktığımda aşilimdeki ağrı biraz dinmişti ama kendimi biraz yorgun hissediyordum. Bu yorgunluk hissinin sebebi her zaman allahsızca sürmek değil, bazen çevresel faktörler de olabiliyor. Kamp yaptığın yerin rahatsızlığı, kendini güvende hissetmiyor olman falan rahatsız bir uykuya sebebiyet verebiliyor. Rahatsız uyumuşsan, gece bol bol uyanmışsan da dinç uyanma şansın pek kalmıyor haliyle. Artık mevsimin de değişmeye başlamış olması sebebiyle, geceleri… devamını oku
Kamp, Kızsal Mazeretler, Rota

Estergon, Budapeşte ve Taliban!

Duşan'la, eşiyle ve üç gün boyunca bana nefes almadan havlayan şerefsiz köpeğiyle vedalaştıktan sonra, -ki gerçekten, köpekle de vedalaştım, o beni sevmese de, böyle konuşsam da köpek hayvanını severim ben-, hızlı bir şekilde ayı görmenin anormal karşılandığı ülkelere doğru gitmek üzere yola çıktım. Hedefim Macaristan'dı. Buda'yla Peşte'ye bakacağıdım, Estergon kalesini yeniden fethedecektim, Tuna nehrinin akıp akmadığı ile ilgili spekülasyonlara son… devamını oku
Doğa, Rota

Slovakya Dağlarında Birkaç Gün..

Efendim selamlar! Ayı tarafından fark edilmeden ve yenmeden tekrar yola ulaşabildiğim için oldukça memnundum. Topuklarımla kıçımı kırbaçlarcasına kendimi ana yola atmıştım ve hayat yeniden yaşanabilir bir yer gibi görünmeye başlamıştı sdhjfs. Normalde yola bu kadar erken çıkmazdım tabi ama toto korkusundan dolayı baya erken çıkmıştım. Gezegendeki en hızlı kamp toplama işlemini gerçekleştirmiş olabilirdim. Gece çöken sis yeni yeni kalkıyordu, huzurlu… devamını oku
Doğa, Genel, Kamp, Rota

Slovakya Slavlığına Geçiş

Efendim selamlar! Böbreklerimi çaldırmamış olmanın mutluluğu ile evden ayrılmıştım. Hayatta kalmamı uyguladığım taktikler ya da o kadar biraya rağmen yıkılmamam mı sağlamıştı, yoksa adamlar gerçekten böbrek mafyası değil miydi, emin değilim. Sanırım uyguladığım taktikler işe yaramıştı, yoksa Osman abim asla yanılmazdı. Osman abimin yanıldığı bir dünyaya çocuk getirmek istemiyorum. Dün geceki muhabbette şehri şöyle bir dolaştığımı söylediğimde "meydandaki s.k heykelini… devamını oku
Kızsal Mazeretler

Brno’da Böbrek Mafyasıyla Bir Gece…

Evinde kalacağım elemanla barda buluşmuş ve evine doğru yollanmıştık. Çeklere nispeten kısa boylu ve esmer ve aslında Çeklere pek benzemeyen bir arkadaştı. Kardeşim nerede senin Slavlığın? Türkiye’de görsem konuşana kadar yabancı olduğunu ayırt edemezdim.

Neyse, elemanın peşine takıldım ve bekar evine ulaşmadan marketten biraz alışveriş yaptıktan sonra eve vardık. Evde bizi annesinin köpeği ve bir arkadaşı karşıladı. Eleman benim metalci kişiliğimi görmüş ve bilgisayardan bana metal müzikler açıp, bir yandan da kendi elleriyle yemek yapıyordu. Ben de ufak tefek şeylere yardım edip, bir yandan da köpekle ilgileniyordum. Adam kral gibi bakıyordu bana ama İngilizcesi fazla iyiydi. devamını oku

Doğa, Kamp, Rota

Kutna Hora: Kemikli Kilise

Yağmur gece boyunca yağdı. Güzel yağdı. Gece, ara ara uyanarak ve çadırın sağını solunu kontrol ederek geçti. Yağış varsa kontrol şart. Bazı zamanlar insan böyle tribe giriyor. Sürekli uyanıp kontrol etme ihtiyacı hissediyorsun. Ormanlık bir alanda olduğum için bir yandan da şimşek falan düşer mi diye tırsıyorum tabi. Gerçi gök gürültülü bir yağış olmasa da bi tutam fazla tırsmak kimseye bir şey kaybettirmez değil mi? skjfj

devamını oku

Doğa, Ekipman, Kamp, Kızsal Mazeretler, Rota

Prag’a Giriş: Kaç Tane Prag Var Lan?!

Sevgili okuyucu; Bu bölümde hiç fotoğraf yok, hiç öyle fotoğraf bacakağım diye heveslenme. Görsele koyduğum fotoğraf ise Slovenya’dan. Bu bölümde sürekli kamp yaptığım için şarj sorunlarım vardı. İdare et. Ama sana gülmeli bir yazı veriyorum. Pazartesin şen olsun. Öptüm bye. Erkenden uyandım ama tam bir miskindim yine. Ormanın kasvetli havası beni esir almıştı. Ben “artık toparlanmam lazım” dedikçe, içimdeki miskin… devamını oku
Doğa, Kamp, Kızsal Mazeretler, Rota

Kaç Tane Pribram Var Lan?!

Sabah uyandığımda aklımdaki tek şey “geniş” takılmaktı. Rahatça toparlandım ve saptığım toprak yolun başındaki piknik masasına kuruldum. Geniş geniş kahvaltımı yaptım, kahvemi içtim.  Ben genişçe tıkınırken yanımdan yürüyüş yapan ya da bisiklete binen insanlar geçmeye başlamıştı. Etraftaki tabelalara bakınca yürüyüş ve bisiklet için parkurlar olan bir yer olduğunu gördüm. Çekya belediyesi çalışıyor arkadaş. Tıkınma faslını bitirdikten sonra çadırın pollerini değiştirmeye… devamını oku